admin

Merhaba… ben 28 yaşındayım… tesettürlü bayanlara karşı dayanılmaz bir zaafım var. Eğer onlarla iletişim kuramıyorsam ben tesettürlü kılığına girip kendime bakıyorum aynada. saplantı dercesinde yani. Bu nerden çıktı onuda söyliyim. Birkaç sene önce tesettürlü bir kız arkadaşım oldu. nette tanıştık. tesettürlü olduğunu bilmiyordum nette söylemedi. Buluşunca şaşırdım. Çünkü tesettürlü bir kız arkadaşım olmasını hiç planlamamıştım. ama bu kız, adı esma benim bu önyargımı daha işin başında kırıverdi. tesettürlü olmasına rağmen rahat davranıyordu. kıyafetide başındaki türbanı dışında pek tesettürlü gibi değildi. dar uzun bir etek kalçalarını belli eden, dar body göğüsleri neredeyse taşacak gibi, topuklu çizmeler tam fetişistleri azdıracak cinsten ve türbanı bütün seksiliğini tamamlayıcı bir nesne olmuştu. zaten vücudu güzeldi onu örtmeye hiçbir güç engel olamazdı. o gün cafeye gittik havadan sudan konuştuk. sonra ben onu evine bıraktım ve eve döndüm… Artık aklımda sadece o ve onun gibi türbanlılar vardı. hep öyle bayanları gözümde canlandırıyor orgazm oluyordum. aradan günler geçti. beni aramamıştı. onun telefonu bende yoktu. ondan telefon beklemek bile beni azdırmaya yetiyordu. Aradan 1 ay geçti ve aradı. sanki uzun zamadır sevgilimmiş gibi onu çok özlediğimi buluşmak istediğimi söyledikçe o naz yapıyor, buluşmayı kabul ederse ne isterse yapacağımı söylüyordum. benim zaafımı anlamış olacakki konuşma tarzı sertleşti. “küçük çocuk, ben ne istersem yapacakmısın, sana donlarımı yıkattırsam yıkarmısın” tabiiki yıkarım deyince ağzından baklayı çıkardı. Tek yaşadığını istiyorsam hemen gelebileceğimi söylediği an arabaya atladım..
Evine vardım kapıyı açtığı anda penisim erekte oldu. başında türbanı altında üstünde daracık bodysi içinde sutyen olmadan ve altında saten kısa bir eteği vardı. makyaj yapmıştı. tam bir orospuydu sanki. İçeri girdim. bana bir pislik gibi bakıyordu. elinde kendi kıyafetleri ile geldi “üstündekileri çıkar bunlarla rahat edersin” deyip kıyafetleri önüme attı. ben “hadi canım sende” der demez “bana bak köpek. sen benim eteğime laf mı ediyorsun o senden daha kıymetli hemen giy onları” penisim dimdik olmuştu. siyah külotlu çorap, dar uzun siyah etek, g-string, içi pamukla dolu 85 numara sutyen, beyaz body, topuz yapılmış siyah bir peruk, ve kırmızı gülleri olan siyah bir eşarp. hepsini giydim. türban bağlamayı bilmediğimden zorlandım. uğraştığımı görünce, “gel sahibin türbanını bağlasın.” Giyindim ve karşısındaydım. önce penisimi çorabın içinde sıkıştırıp arkaya itti. önden bir kadın gibiydim. makyaj yaptı. ” şimdi sana ufak bir sürprizim var benimle yatak odasına gel” odaya girdim. “dizlerinin üstüne çök, ellerini arkanda birleştir” beni bağlamaya başlamıştı. ellerim, ayaklarım, ağzım. beni yatağa taşıdı. yüzüstü yatırdı. eteğimi sıyırdı. çorabımı dizlerime kadar sıyırdı. g-stringimi yana çekip anüsümün çevresinde parmaklarını gezdirmeye başladı. haz alıyor bir yandanda korkuyordum acaba bu işin içinden erkekler çıkmasın diye. korkumu anlamış olacakki “merak etme seni erkeklere becertmeyeceğim, benim kölemsin. bundan sonra adın etek. burada uzun süre kalacaksın. evden sorumlusun, temizlik, yemek, ne varsa sen yapacaksın. parayı ben kazanırım” Bir süre anüsümün çevresine masaj yaptıktan sonra beni ters çevirdi ve 31 çekmeye başladı. boşalmıştım. hayatımın en büyük orgazmıydı. penisimi ıslak bezle temizledi. çorabımı ve eteğimi tekrar giydirip odadan çıktı. birazdan gelir diye beklerken uyuyakalmışım.
Uyandığımda odanın içine güneş dolmuştu. evde ses yoktu. bıraktı sandım. ellerim ayaklarım bağlıydı, ağzımda. sanırım ön odaya varmam 2 saatimi aldı. koltuğa yanaşmaya çalışırken düştüm. ayağımda topuklu ayakkabılar olduğundan kalkamadım. yorgunluktan uyuyakalmışım. ve esma kapıyı açıp geldi. bana bakıp gülüyordu. “sen benim dediklerimi ciddiye almamışsın etek. sen artık bu evin malısın. benim eteğimsin. nereye gideceğini sanıyorsun? seni merak eden birileri varsa bir telefon hakkın var” ağzımı açtı telefonu verdi… bizimkileri arayıp şehir dışında iyi imkanlarda bir iş bulduğumu söyledim. onları yine arayacağımı söyledim. telefonu elimden aldı. ellerimi ayaklarımı çözdü. “çorba yap, makarna yap, et getirdim ızgara gibi bişeyler yap etek” mutfakta baya debelendim ve yemeğini yaptım sofrayı kurdum. ” aynı masada yiyeceğimizi mi sanıyorsun? etek, öğreneceğin çok şey var tabağını sandalyemin yanına koy ayaklarımın dibinde yiyeceksin” öyle de yaptım. TVnin karşısına oturdu ” etek buraya gel ayaklarımın dibine. eteğimin altına girip yala ama sakın boşalma. yoksa ceza veririm” mümkünmüydü boşalmamak. 2 saat kendimi sıktım ama çorabımı ve eteğimi kirletmiştim bile… cezamı aldım. kirlilerimi değiştirdi. bu sefer dar diz seviyesinde bir etek giydirdi. beni bağladı. aynı yatağa götürdü. yüz üstü yatırdı. bir mum yakıp anüsüme soktu. odadan çıktı. tanrım ya mum bitmeden gelmezse!! neyseki geldi. ama mumun eriyen sıvısı kalçamı mahvetmişti. mumu söndürdü ve gitti. kaç saat yada gün orda öyle yattığımı bilmiyorum. ama sanırım 3 kez güneş doğmuştu. 4-5 kez yemek yedirmeye gelmiş, 2 kezde çişimi yaptırmıştı bir kaba. Artık ne demek istediğini anlamıştım. ne isterse yapıyor evi temizliyor yemek yapıyordum. oda arada bir bana 31 çekiyordu. beni elleriyle yıkıyor tıraşımı yapıyordu. hep tesettür kıyafetindeydim. makyajlıydım. vücudumdaki kıllar epilasyondan azalmış, olanlarda tüy gibi olmuştu. naylon çoraplara olan zaafımı ona söylediğimde yüzlerce çorap alıp beni onlarla sarmalamış bağlamıştı gerçekten çok zevkliydi. yaklaşık bir hafta yüzümden onun çorabını hiç çıkartmadan evde gezmiştim (ağız bölümünde ufak bir delik yapıp oradan yemek yemiştim) Yaz ve sonbahar böyle geçti. kış geldiğinde ” karlı bir havada birlikte dışarı çıkacağız dışarıyı özlemişsindir eteğim” kar yağmasını merakla bekledim. ve işte o gün geldi. “hadi bakalım eteğim çıkıyoruz” nasıl çıkacağımı şaşırmıştım. 6 aydır pantolon giymiyordum. sadece banyo yaparken türbanımı çıkarıyordum. saçlarım yakında peruğumun yerini alacaktı. artık ben tesettürlü idim. ” evet artık alıştın.. sınavı geçtin. adını değiştiriyorum bundan sonra adın funda” Birlikte dışarı çıktık. topuklularla yürümeye alışmıştım. kadın gibi kıvırıyordum. ama gözüm erkeklerde değil tesettürlülerdeydi. O kardan sonra daha sık dışarı çıktık. bana güvenini kazanmıştım. tek başıma çıkıyor alışveriş yapıyordum. sesim erkek sesi olduğundan dilsiz rolüyle geziyordum dışarıda. Artık iki lezbiyen gibiydik. iyi ev arkadaşı olduk… arkadaşı yoktu. parayı nasıl kazanıyordu hiç sormadım. Bir gün cezalı pişti oynadık. kartlar hileli olduğunu bile bile oynadım. ceza belliydi. bende istiyordum. beni bağladı yatağa yatırdı. ama sonra hiç gelmedi. kendi kendime iplerden kurtuldum. 1-2 hafta hiçbişey olmamış gibi o evde yaşamaya devam ettim. tek başına bir anlamı yoktu. o evde mutlu 9 ayım geçti. ve ayrılmanın zamanı gelmişti. telefonum onda var… belki bir gün arar ve eski günlerimize döneriz.